Amerika’da yıllardır yaşamama rağmen bir Amerikan düğününe katılma fırsatım hiç olmamıştı. Louisiana’daki eski okul arkadaşım Jason’ın düğününe davet edilince fırsatı kaçırmadım. Louisiana’da aynı okulu okuduğum Türkmen çalışma arkadaşım Devran’la birlikte hem 6 yıl önceki okulumuzu ziyaret edip anılarımızı tazeledik. Sonra da Baptist bir Hristiyan düğününe katılma fırsatı yakaladık. Okumaya devam et
Kategori arşivi: İlişki, Aşk-Meşk, Duygusal
Kime Acıyalım?
Bir ara şirketten farklı bir departmanda çalışan bir bayan arkadaşım beni aramıştı. Dertleşmek istiyordu, nişanlısından ayrılmış dünyası başına yıkılmıştı. Buluştuk, teskin etmeye çalıştım, moral verdim ama ağlaması karşısında ben de çaresizdim. Kendisine çok acımıştım, içimden de dua ediyordum. Okumaya devam et
Aşk vs Şefkat
Bruce Lee’nin Hayatından Öğrendiklerimiz
Bruce Lee denince insanın aklına çok şey geliyordur. Özellikle Bruce Lee’nin efsanesiyle büyümüş bizim gibi 80 nesli için Bruce Lee çok şey ifade eder. Bunu ben henüz yeni anlıyorum desem yeridir. Ne hikmetse son zamanlarda Uzak Doğu Dövüş Sanatı (Martial Arts) hakkında pek çok içerikle karşılaşıyorum. Geçen hafta şu an vizyonda olan The Grandmaster filmine gittim. The Grandmaster filminde Bruce Lee’nin meşhur ustası IP Man‘nin hayat hikayesi anlatılıyor.
Türk Yapımı Animasyon Filmleri Neleri Değiştirir?
2001 yılıydı ve ben lisede Üniversite’ye hazırlanıyordum. O zaman Final Fantasy (The Spirits Within) animasyon filmiyle ilk tanışma anımdı. İlk defa bu kadar gerçeğe yakın karakter çizimleriyle karşılaşmıştım. Aslında 1998’de çıkan Antz animasyonunu geleceğe dair önemli ip uçları veriyordu ama Final Fantasy kadar gerçek yüz karakterleri ilk defa bu kadar başarılı çizilmişti.
Star Trek ve Liderlik
[Dikkat: Film hakkında Spoiler içerir ]
Geçen hafta Star Trek into Darkness filmine gittikten sonra filmin baştan sona doğru liderlik konusunu işlediğini görünce şaşırmadım değil. Klasik konulu aksiyon sahnelerini beklerken karşıma liderliği derinlemesine işleyen bir bilim kurgu filmi çıktı.
Aşk Dediğin..
Kalp kalbe değince
Erdemli insan olmak ne zor. Sabredersin acı çektirirler, affedersin pişman olursun, gönülden seversin terkedilirsin, dürüst ticaret yaparsın ayağını kaydırırlar, iyilik yaparsın nankörlük görürsün, peşinden koşturursun küstahlık yaparlar. Sevginin ve saygının çok sıradan ve klişe durduğu bir devirde erdemlerden bahsetmek ne yaman bir çelişki.
İyi Hissetmek
Hepimizin isteyeceği şeydir iyi hissetmek, mutlu olmak, sevdiklerimizle vakit geçirip hep birlikte olmak. Hayat ne yazık ki hiç te öyle değil. Ayrılıklar, firaklar, ölümler, hastalıklar, fakirlik gibi sizi mutsuzluğa iten çok faktör var. Bu konuda Psikoloji mesleğinin erbapları dışında büyük konuşanların bu türlü imtihanlara maruz kaldıklarına şahit olabilirsiniz.
Reddedilme Korkusu
Bir iş mülakatına gireceksiniz, çıkma teklifinde bulunacaksınız, birisinden borç para isteyeceksiniz, birisine evlilik teklifinde bulunacaksınız, yeni bir okula başvuru yapacaksınız, böyle durumlarda hemen hemen hepimiz reddedilme korkusu yaşarız.
Okumaya devam et
Yaşlılıkla Hesaplaşabilmek
Bir gece hayatımda hiç görmediğim enteresan bir rüya görmüştüm. Rüyamda kare kare gençlikten ihtiyarlığa doğru yüzümün şeklinin nasıl değiştiğini görmüştüm. Yani Allah sağlık sıhhat verirse eğer şimdiden yaşlandığımdaki halimi de görmüş oldum.
Okumaya devam et
Bana erdemlerinden bahset
Bir blogçu olarak başka güzel blogları da okuyup faydalanmaya çalışıyorum. En son yazılarını büyük beğeniyle takip ettiğim Zeynep Selvili’nin bloğundaki “Nerede O Eski Aşklar” yazısını okuyunca erdemlerle ilgili bir yazı yazmaya karar verdim.
Okumaya devam et
Kendin Olabilmek
The Hunger Games
Amerika’da bir kitap tutuladursun Hollywood üzerine atlayıp hemen filmini yapıyor. Piyasada tutmuş roman uyarlamaları Amerikalı senaristlerin en çok hoşlandıkları ve yapımcıların en çok güvenip para yatırdıkları yöntemler oluyor. Roman uyarlamaları tipini göre farklılık arzediyor. İngilizce’de “dystopia” ve Türkçe’sini zor bela “distopya” olarak çevirdiğimiz ütopyanın tam tersi “çok fena koşullar, yaşam şartlarının olabildiğince berbat olduğu gelecekteki sanal bir yer” şeklinde tanımlanıyor. Amerikan “distopya” türündeki epik öğeli filmler bütün dünya tarafınan çok büyük ilgi görüyor.
Okumaya devam et
Kendi Tarzınız Olsun
Yürüyüşünüz, konuşmanız, gülüşünüz, düşünce tarzınız, etik anlayışınız, müzik zevkiniz, iletişim metodlarınız ve özellikle başarılarınız sizin için toplumda bir algı oluşturarak çevreniz tarafından nasıl kabul gördüğünüzü belirler. Bilinçli olarak bu algıları oluşturmuyorsanız ve gelişine yaşıyorsanız zamanla ummadığınız sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Bundan dolayı sizi hem kendinize hem de çevrenizdeki insanlara aynı şekilde kabul ettirecek sizin tarafından baştan tanımlanmış bir tarza ihtiyacınız olacak. Kendiniz için siz bir tarz oluşturamazsanız eğer birileri mutlaka sizin için oluşturacaktır. Kendi tarzını oluşturmak çok zor bir şey değildir sadece belli başlı noktalara dikkat etmeniz gerekir.
Okumaya devam et
Aşkın 3 Büyük Tehlikeli Oyunu
Aşkın tehlikeli oyunlarına dikkat etmelisiniz. Aşk’ın aklı yok denecek kadar azdır, çünkü hisleri ön planda tutar. Ama eğer aşk içinde ille de bir akıl arıyorsanız bu olsa olsa bir oyun olur. Daha önceki İlişkide Aşk mı Şefkat mi yazısını paylaşmıştım ve şefkatin aşktan daha üstün ve süreklilik arzettiğini vurgulamıştım. İlle de aşkı tercih edecekseniz o zaman size oynanacak oyunlara dikkat etmelisiniz. Şimdi sizi aşık birisi veya geçmişte en azından bir kere aşık olmuş bir kişi olduğunuzu farzediyorum.
Okumaya devam et
Sessiz Çığlık
En büyük işleri sessiz canlıların yaptığını düşündün mü hiç. Okyanustaki milyonlarca balığın oluşturduğu muazzam çeşitliliği biz duymasakta insanlardan daha büyük bir hayat döngüsüne sahip olduklarını akıl ettin mi hiç. Dünyanın üçte ikisi suyla dolduğuna göre en sessizlerin en kalabalık varlıklar olduklarını düşündün mü hiç.
Okumaya devam et
İlişkide Aşk mı Şefkat mi?
İster bayan ister erkek olun, hayatın doğal akışı içinde bir şekilde birisiyle tanışıyorsunuz, seviyorsunuz veya ayrılıyorsunuz. Çevrenizdeki arkadaşlarınızdan sofistike yöntemler duyduğunuzda eminim siz de benim gibi ilişkinin çok karışık ve formülü olmayan bir şey olduğu kanısına varıyorsunuzdur. Aslında bir erkek ile bayan arasındaki ilişkiyi karışık yapan bizleriz ve sonra işin içinden kendimiz çıkamıyoruz. Bundan dolayı bu yazıda aşk ve şefkati karşılaştırarak ilişkinin kurallarını basitleştirmeye çalışacağız.
Okumaya devam et
Ve Tanrı Kadını Yarattı
![]() Okumaya devam et |
Hep Yalnızdık Biz
Yalnızlık tek başına olmak değildir sadece, sevenlerin de olsa derdinin dinlenmemesidir ve anlaşılmamandır. Yalnızlık içinde büyük bir boşluk ta değildir, sadece ulaşmak istediğin ama ulaşamadığın, önünde aşılmaz engeller olduğunda bunu kayda değer kimseyle paylaşamamandır. Yalnızlık yurt dışında evinden yurdundan ayrı olmak ta değildir aslında. Niceleri ailelerinin, arkadaşlarının, hatta sevgililerin yanında olduğu halde büyük yalnızlık çekmiyorlar mı sanıyorsun. Yalnızlık bir palyaçonun derinden ağlaması, yalnızlık sevdiğinin başka birisiyle evlenmesi, yalnızlık fakirleştiğinde para bulamaman, zenginleştiğinde gerçek arkadaş bulamamandır. Yalnızlık kocaman bir kahkahanın ardından sessizliğe bürünmektir. Yalnızlık ağladığında yanında kimsenin olmadığını sanmandır.
Okumaya devam et